KARADENİZ RÜYASI VE BATUM TURU

Trabzon - Trabzon Ayasofyası – Maçka - Sümela Manastırı –Sürmene - Çay Fabrikası - Rize

Otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası gezimize ilk olarak Trabzon Ayasofyası ile başlıyoruz. Trabzon Ayasofyası, 1204 yılında Trabzon İmparatorluğunu kuran Kral I. Manuel tarafından 1250 – 1260 yılları arasında kilise olarak yaptırılmış, 1584 yılında Sultan 3. Murad emriyle Cami’ye dönüştürülmüş olan bir yapıdır. Burada rehberimizin anlatımlarının ardından, Atatürk Köşkü’ne hareket ediyoruz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1924 ve 1930 yıllarında 2 kez ziyaret ettiği ve 1937 yılında kaldığı, vasiyetinin bir kısmını da burada yazdığı Atatürk Köşkü’nün mimarisi ve bahçesi sizi büyüleyecektir. Atatürk Köşkü’nü rehberimizden bilgiler alarak geziyoruz. Yemek (ekstra) molamızdan sonra Sümela Manastırı’na gidiyoruz. Eski Rum dilinde yağmuru bol alan, yağmuru bol gören manasında olan “Maçuka” ya da şimdiki adıyla Maçka’dan geçerek, Altındere Vadisi içerisinde bulunan Sümela Manastırı’na varıyoruz (Milli park içerisinde Manastıra ulaşmak için (ekstra) ring araçları kullanılacaktır). Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan Sümela Manastırı; bir Rum Ortodoks Manastırı ve Kompleksi olan aynı zamanda Hıristiyanlık tarihinin en eski kiliselerinden bir tanesidir. Halk arasında Meryem Ana olarak bilinen Sümela Manastırı, ismini siyah anlamına gelen “melas” sözcüğünden aldığı bilinmektedir. Tarih boyunca Hıristiyanlık için oldukça önemli bir yere sahip olan Sümela Manastırını rehberimizle geziyoruz. Gezimizi tamamladıktan sonrayöre kültüründe önemli bir yer kaplayan, el yapımı Sürmene bıçaklarını tanımak ve alışveriş yapabilmek için bıçak atölyesine hareket ediyoruz. Geçmişten günümüze gelen el işçiliği bıçaklar hakkında bilgi alıp, alışverişlerimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından Karadeniz’in en lezzetli çaylarını tadabileceğimiz Çay Fabrikasını ziyaret ediyoruz. Burada çayın hangi aşamalardan geçtiği hakkında bilgi alıp fabrika gezisini gerçekleştirip, lezzetli çaylardan içebilmek ve alışveriş yapabilmek için serbest zaman veriyoruz. Sonra aracımıza binip otelimize gidiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. (Of-Uzungöl)

Uzungöl - Luster, Karester Yaylası – Rize Bezi - Hopa - Sarp Sınır Kapısı - Batum - Piazza Meydanı - Astronomik Saat Kulesi - Avrupa Meydanı - Medea Heykeli - Tiyatro Binası - Poseidon Heykeli - Çaça Kulesi - Ali ve Nino Heykeli - Çoruh Nehri - Gonia (Apsaros) Kalesi

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında Solaklı Deresi ve Vadisi boyunca ilerleyip, heyelan sonucu kayan kayaların vadi önünü kapatmasıyla oluşmuş bir set gölü olan Uzungöl’e varıyoruz ve rehberimiz eşliğinde kısa bir gezinti yapıyoruz. Rehberimizden alacağımız bilgilerin ardından Uzungöl’de serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sırasında dileyen misafirlerimiz Uzungöl’ü kuşbakışı görebileceği Lustra – Karester Yaylası turuna (ekstra) katılabilirler. Uzungöl’de bizi bekleyen minibüslerimize binerek ilk durağımız olan 1900 metre yükseklikteki Lustra Yaylasına ulaşıyoruz. Burada vereceğimiz fotoğraf molasının ardından, 2300 metre yüksekliğe çıkıyor ve kısa bir yürüyüş ile Karester Yaylasına varıyoruz. Uzungöl’ü kuşbakışı olarak göreceğimiz Karester Yaylasında vereceğimiz serbest zaman sırasında muhteşem fotoğraflar çekebilir, çay, ayran veya süt içebilir, Trabzon’un meşhur sütlacını yiyebilirsiniz.Keyifli yayla turlarımızdan sonra Uzungöl’de otobüsümüze binerek, ülkemizin ünlü bezlerinden Rize Bezi alışverişi için mola veriyoruz. Rize Bezi Dokuma Atölyesinde iplik ve dokuma hakkında bilgiler alarak alışverişlerimizi yapıyoruz. Rize Bezinin en önemli özelliği vücuttaki teri çekip, vücudun serin ve nemsiz kalmasını sağlayarak klimal etki göstermesidir. Sonrasında Batum’a gitmek üzere Sarp Sınır Kapısı’na varıyoruz. Gümrük işlemlerimizi gerçekleştirdikten sonra Batum’dailk olarak Osmanlı Döneminden kalan tek eser olan ve Laz ustalarının yaptığı muhteşem kapı süslemelerini de görebileceğimiz 1886 yılında yapılmış Orta Camii’ni görüyoruz. Daha sonra mimarisi ile dikkat çeken St. Nicholas Kilisesi’ni görerek Avrupa şehir meydanlarını anımsatan Piazza Meydanına ulaşıyoruz. Batum için gezilecek yerlerin başında gelen Piazza Meydanı ilginç mimari yapıları ile küçük bir İtalyan Kenti gibi görünmektedir. Burada vereceğimiz fotoğraf molasının ardından Avrupa Meydanı’na doğru yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Yürüyüşümüz sırasında Prag ve Venedik’te benzerlerine rastlanan Astronomik Saat Kulesini ve Ermeni Apostil Kilisesi’ni görerek Avrupa Meydanı’na giriş yapıyoruz. Avrupa Meydanı’nda yükselen, Kafkasların mitolojik yüzünü yansıtan Medea Heykelini görüp rehberimizden bilgiler aldıktan sonra Tiyatro Binası’nı görüyoruz. Ardından Yunan Tanrılarından biri olan Deniz Tanrısı Poseidon Heykeli’ni ve Çaça Kulesi olarak bilinen İzmir Saat Kulesinin kopyası olan saat kulesini görüyoruz. Daha sonra Batum Limanına ulaşarak aşkları filmlere konu olmuş Ali ve Nino Heykelini görüp rehberimizden hikayesini dinliyoruz. Ardından 130 metre yüksekliğinde olan Gürcü Alfabesinin ve insanının özgürlüğünü sembolize eden Alfabe Kulesini görüp, Batum Bulvarında serbest zaman veriyoruz. Dileyen misafirlerimiz ile rehberimizin belirleyeceği saatte buluşarak Kafkas kültürünü tanıma imkânı bulacağımız ve Gürcü yemeklerini tadabileceğimiz Gürcü Gecesi’ne (ekstra) gidiyoruz. Güzel bir gecenin ardından otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Batum Otelimizde

Batum - Hopa - Borçka - Karagöl - Fırtına Deresi - Palovit Şelalesi - Zilkale - Ayder Yaylası

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında otobüsümüze binerek Sarp Sınır Kapısına doğru hareket ediyoruz. Yolculuğumuzda; Mimari üslubu ile inşa edilmiş binalar ve yeni inşa edilmiş olan Batum’u, Erzurum’dan doğup Batum sınırlarına kadar gelen Çoruh Nehri’ni ve üzerinde bulunan eski Çoruh Köprüsü’nü, Hz. İsa’nın 12 Havarisinden biri olan St. Mathias’ın mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio (Apsaros) Kalesi’ni panoramik olarak gördükten sonra Sarp Sınır Kapısına ulaşıyoruz.Türkiye’ye girerken DutyFree’den rehberimizin belirleyeceği zaman süresince alışveriş yapma imkanı bulabilirsiniz. Çıkış işlemlerimizi gerçekleştirdikten sonra Karagöl Turu (ekstra)için Borçka’ya doğru hareket ediyoruz. Borçka’da bizi bekleyen dolmuşlarımıza binip, bir tünel hissi veren ağaçların içerisinden geçerek doğa harikası Karagöl’e ulaşıyoruz. Muhteşem doğası, bol oksijeni, zengin bitki örtüsü ile doğal halini koruyan Karagöl’de zamanın durmasını isteyeceğiniz anlar yaşayacaksınız. Verilen serbest zamanda bol bol fotoğraf çekebilir, doğanın büyüleyici güzelliğindekaybolabilirsiniz. Tekrar dolmuşlarımıza binerek Borçka’ya dönüyor ve Fırtına Vadisi’nde bulunan tesisimize ulaşıyoruz. Burada vereceğimiz serbest zamanda muhlama, laz böreği ve alabalık gibi yöresel lezzetlerin tadına bakabilir; adrenalin ve eğlence dolu aktivitelere katılabilirsiniz. Fırtına Deresi’nde Adrenalin seven misafirlerimiz içinZipline (ekstra)ile, Fırtına Deresi’nin bir tarafından diğer tarafına geçip geri dönerek eğlenceli bir etkinlik yapabilirsiniz. Dev Salıncak(ekstra) ile,Çelik halatlarla kuvvetlendirilmiş yaklaşık 5 metre yükseklikte motorlarla çekilip Fırtına Deresi üzerine itildiğiniz adrenalin dolu bir deneyim yaşayabilirsiniz. Fırtına Vadisi’nde gerçekleştireceğimiz aktivitelerimizin ardından dileyen misafirlerimiz ile Zilkale, Çat Vadisi ve Palovit Şelalesi turumuzu (ekstra)gerçekleştiriyoruz. Çamlıhemşin’den bineceğimiz dolmuşlarımızla bol eğlenceli ve muhteşem manzaralara doyacağımız bir tura başlıyoruz. Sevdaluk ve diğer birçok dizinin çekimlerinin de yapıldığı, eski adıyla Çinçiva yani Şenyuva Köyü’ne varıyoruz. Burada Şenyuva Köprüsü üzerinde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Daha sonra bölgede bulunan ve ülkemizin en yaşlı konakları olan Fırtına Konaklarının arasından Çat Vadisinin vahşi doğasında yükselen Zilkale’ye doğru hareket ediyoruz. Kalenin kartal yuvasını andıran görüntüsü sizi kendisine hayran bırakacaktır. Deniz seviyesinden 750 metre, Çat Deresi’nden 100 metre yükseklikte bulunan kaleye vardığımızda rehberimizden alacağımız bilgilerin ardından serbest zamanda kaleyi dolaşıp, yeşilin büyülü manzarası eşliğinde muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz.Serbest zamandan sonra minibüslerimize binerek muhteşem görüntüsü ve yazı kışa çeviren serinliğiyle Palovit Şelalesine ulaşıyoruz. Burada vereceğimiz fotoğraf molasının ardından minibüslerimize binerek Çamlıhemşin’e geri dönüyor veAyder Yaylası’na hareket ediyoruz. Ayder Yaylası’nda beyaz bir duvak gibi yüzlerce metreden süzülmesinden adını alan Gelintülü Şelalesi’ni görerek fotoğraflıyoruz. Verilen serbest zamanda muhteşem manzara eşliğinde unutulmaz fotoğraflar çekebilir, kahvenizi içebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama Ayder Yayla otelimizde

Rize -Çayeli - Çeçeva Çay Bahçeleri - Akçaabat -Amasya

Sabah otelde alacağımız kahvaltımızın ardından dileyen misafirlerimiz ile bizleri bekleyen minibüslerimize binerek Çeçeva Çay Bahçeleri turumuzu (ekstra) gerçekleştiriyoruz.Çeçeva Köyü’nde uçsuz bucaksız çay tarlalarının arasında yöresel kıyafetler giyerek çay makası ve çay sepeti eşliğinde birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.Çeçeva Turumuzun ardından öğle yemeğimiz için meşhur Akçaabat Köftesi yiyebileceğimiz restoranımıza geçiyoruz. Öğle yemeğimizin ardından aracımıza binerek, Samsun üzerinden Şehzadeler Diyarı Amasya’ya doğru ilerliyoruz. Konaklama ve akşam yemeği Amasya otelimizde

Amasya - Çorum - İzmir

Oteldeki kahvaltımızın ardından Şehzadeler Şehrini gezmeye başlıyoruz. Gecesi de gündüzü de birbirinden güzel bu şehirde ilk olarak dünyanın en büyük Mumya müzesi olan Amasya Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret ediyoruz. Arkeoloji, etnografya, fosil ve mumyalar bölümlerini gezdikten sonra Amasya’da şehzadelik yapmış ve Osmanlı’ya padişah olmuş Sultan İkinci Beyazıt Külliyesini ziyaret ediyoruz. Yeşilırmak boyunca sıra sıra inci tanesi gibi dizilmiş yalı olarak adlandırılan evleri, İran kökenli Pontus krallarının Harşena Dağı’na oyularak tapınak görüntüsü alan Kaya mezarlarını ve Hazeranlar Konağını görüyoruz. Ardından büyük bir aşka tanıklık etmeye Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi’ne geçiyoruz. Buradaki gezimiz ve kahve molamızın ardından Çorum’a doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Çorumda leblebi alışverişi için vereceğimiz mola veriyoruz. İzmir’e dönüş yolculuğumuzda meşhur Afyon Sucuğu ve lokum alışverişi için Afyon’da mola veriyoruz. Sabah saatlerinde İzmir’e varıp siz değerli misafirlerimiz ile bir sonraki İzmirli Geziyor organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.